NAKMET – NIKMET

(ﻧﻘﻤﺖ) i. (Ar. naḳmet – niḳmet) İntikam, cezâ: Her ne kim katında ol ni’met-durur / Çün bekāsı yok sana nakmet-durur (Ahmedî). Eh kardeşim, ne lezzet, ne türlü uzûbettir, ne büyük nîmet nakmetsiz safâ (Ahmed Vefik Paşa). Küfrân-ı ni’met câlib-i nakmettir (Şemseddin Sâmi).